The Effect Of Pregnancy Follow-Up On Birth Expectations In Primary Health Care

INTRODUCTION: Pregnancy is a period with physical, emotional and social consequences. These results can be positive, such as joy and happiness, or negative, such as stress and anxiety. Negative consequences can cause fear of childbirth.
METHODS: The study was carried out in Samsun Education and Research Hospital, Gynecology and Pediatrics service building. In order to observe the effects of pregnancy, pregnant women at the 28th week and above in the third trimester were included in the study. The data obtained with the questionnaire, including questions questioning demographic characteristics and the Wijma birth expectancy scale, were interpreted through the SPSS package program. The study was conducted from April 1 to June 15, 2021.
RESULTS: The study was conducted with 1116 pregnant women. The mean age of the pregnant women participating in the study was found to be 27,86±5,44. The mean number of pregnant follow-ups in family medicine during pregnancy was 4,47±2,72. The mean W-DEQ score of the pregnant women participating in the study was found to be 75.89±24,67. Of the pregnant women, 33.69% were pregnant for the first time, 41.67% of the participants had previous experience of normal delivery, and 27.69% of them had previous cesarean delivery experience. In terms of having given birth before, having experienced normal birth before, and having had a previous cesarean delivery, the W-DEQ score does not differ statistically.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The fact that pregnancy is a planned and desired pregnancy has a very significant effect on fear of childbirth reveals the importance of issues such as family planning and pregnancy timing. In this respect, free, effective and easily accessible primary care service; is the most important health step where materials for both counseling and contraception can be obtained.

Birinci Basamak Saðlýk Hizmetlerindeki Gebe Takiplerinin Doðum Beklentisi Üzerine Etkisi

GÝRÝÞ ve AMAÇ: Gebelik fiziksel, emosyonel ve sosyal açýdan sonuçlarý olan bir dönemdir. Bu sonuçlar neþe ve mutluluk gibi olumlu veya stres ve kaygý gibi olumsuz sonuçlar olabilir. Olumsuz sonuçlar doðum korkusuna neden olabilir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalýþma Samsun Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Kadýn Doðum ve Çocuk Hastalýklarý hizmet binasýnda yürütülmüþtür. Gebeliðin etkilerini gözlemleyebilmek için 28. Hafta ve üstü üçüncü trimesterdeki gebeler çalýþmaya dahil edilmiþtir. Demografik özellikleri sorgulayan sorular ve Wijma doðum beklentisi ölçeðini içeren anket ile elde edilen veriler SPSS paket program aracýlýðýyla yorumlanmýþtýr. Çalýþma 1 Nisan ile 15 Mayýs 2021 tarihleri arasýnda yürütülmüþtür.
BULGULAR: Çalýþma 1116 gebe ile yapýlmýþtýr. Çalýþmaya katýlan gebelerin ortalama yaþý 27,86±5,44 bulunmuþtur. Gebelik sürecinde aile hekimliðinde gebe takibi sayý ortalamasý 4,47±2,72 idi. Çalýþmaya katýlan gebelerin ortalama W-DEQ skoru 75,89±24,67 olarak bulunmuþtur. Gebelerin %33,69’u ilk defa gebe kalmýþlardý. Katýlýmcýlarýn %41,67’si daha önce normal doðum, %27,69’u sezaryenle doðum tecrübesine sahipti. Daha önce doðum yapmýþ olma, daha önce normal doðum tecrübesi olma ve daha önce sezaryenle doðum yapmýþ olma; W-DEQ skoru üzerinde istatistiksel olarak farklýlýk göstermemektedir.
TARTIÞMA ve SONUÇ: Gebeliðin planlý ve istenen bir gebelik olmasý durumunun doðum korkusu üzerinde çok anlamlý etki oluþturmasý, aile planlamasý ve gebelik zamanlamasý gibi konularýn önemini ortaya çýkarmaktadýr. Bu açýdan da ücretsiz, etkin ve kolay eriþilebilir birinci basamak hizmeti; hem danýþmanlýk hem de gebelikten korunmaya yönelik uygulamalara ait materyallerin temin edilebildiði en önemli saðlýk basamaðý olmaktadýr.