INTRODUCTION: Rhabdomyolysis is a clinical and biochemical condition that occurs when substances that have a toxic potential inside of cells enter systemic circulation as a result of the destruction of striated muscle fibers. In this study, the epidemiological data of patients who were symptomatic and followed-up with a diagnosis of non-traumatic rhabdomyolysis were evaluated in terms of morbidity, mortality, and length of hospitalization.
METHODS: The serum creatinine kinase(CK), myoglobin, and creatinine(CR) levels of 95 patients who were over 18 years of age and had been hospitalized and followed up in the Internal Diseases ward after being diagnosed with non-traumatic rhabdomyolysis at the hospital were evaluated retrospectively.
RESULTS: In this study, no statistically significant difference was found between disease etiology and the duration of hospitalization. There was a positive correlation between the CR values and the duration of hospitalization. A statistically significant difference was found between the length of hospitalization and the CR values on admission and at 24h following admission(p=0.043). No statistically significant difference was found between the CK values on admission and the CR values at follow-up and hospital discharge (p=0.594). It was found that patients admitted with a diagnosis of non-traumatic rhabdomyolysis did not negatively affect kidney function with appropriate follow-up and treatment, regardless of the initial CK value.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Although non-traumatic rhabdomyolysis is common, possible complications can be minimized with early diagnosis, appropriate treatment, and follow-up. Although serum CK and creatinine values have an important prognostic value in the follow-up of patients, many parameters need to be evaluated together, and more studies are needed to standardize the evaluation of disease prognosis.
GİRİŞ ve AMAÇ: Rabdomiyoliz, çizgili kas liflerinin yıkımı sonucu hücre içindeki toksik potansiyeli olan maddelerin sistemik dolaşıma katılmasıyla oluşan klinik ve biyokimyasal bir durumdur. Bu çalışmada, non-travmatik rabdomiyoliz tanısı ile takip edilen semptomatik hastaların epidemiyolojik verileri morbidite, mortalite ve hastanede kalış süreleri açısından değerlendirildi.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Hastanemizde non-travmatik rabdomiyoliz tanısı konduktan sonra iç hastalıkları kliniğine yatırılan ve takip edilen 18 yaş üzeri 95 hastanın serum kreatin kinaz (CK), miyoglobin ve kreatinin (CR) seviyeleri retrospektif olarak değerlendirildi (retrospektif kohort çalışması).
BULGULAR: Bu çalışmamızda, hasta grubumuzda, hastalık etiyolojisi ile hastanede yatış süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Hastaların kreatinin değerleri ile hastanede yatış süresi arasında pozitif bir korelasyon vardı. Hastanede yatış süresi ile başvuru anında ve yatıştan sonra 24. saatteki kreatinin değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p=0,043). Başvuru anındaki CK değerleri ile takip ve taburculuktaki CR değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,594). Non-travmatik rabdomyoliz tanısı ile yatırılan hastaların başlangıç CK değerinden bağımsız olarak uygun takip ve tedavi ile böbrek fonksiyonlarının izlemde olumsuz etkilenmediği saptanmıştır.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Travmatik olmayan rabdomiyoliz yaygın olmakla birlikte olası komplikasyonlar erken tanı, uygun tedavi ve takip ile en aza indirilebilir. Serum CK ve kreatinin değerleri hastaların takibinde önemli bir prognostik değere sahip olmasına rağmen birçok parametrenin birlikte değerlendirilmesi ve hastalık prognozunun değerlendirilmesini standardize etmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.